Bu sezon NBA ekiplerinden Houston Rockets’ta gösterdiği performansla herkesi kendine hayran bırakan Milli yıldız Alperen Şengün, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
NBA’in köklü ekiplerinden Houston Rockets’ta gösterdiği performansla herkesi kendine hayran bırakan Alperen Şengün Fanatik’e açıklamalarda bulundu.
Mesut Aydın KALE’nin sorularını yanıtlayan Milli yıldız, bu sezonki performansı, sezon öncesi çalışmaları, NBA’e transferi, All-Star hayali, geleceğiyle ve sosyal medyada büyük ilgi gören giyim tarzı hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Alperen’in yaptığı tüm açıklamalar şu şekilde:
‘BÜYÜK HEDEFLERİM VE HAYALLERİM VAR’
EuroLeague’de mücadele etmeden direkt olarak NBA’e giden Alperen Şengün bu süreçle ilgili, “Bence bu durum tamamen kişisel hazırlıkla alakalı bir şey. NBA’e gelmeye psikolojik açıdan kendimi çok iyi hazırlamıştım. Burada mücadele etmeye tamamen hazırdım. Draft öncesi antrenman kamplarında da elimden gelenin en iyisini yaptım. Ama sadece bununla da yetinmedim. NBA’e adım attığım ilk günden bu yana çok çalışmaya devam ediyorum. Oyunumu ve fiziksel yapımı geliştirmeye gayret ediyorum. Bunları yapmaya devam etmezsem gelişemem. Kariyerimle alakalı büyük hedeflerim ve hayallerim var. Çünkü başarıdan keyif alan ve tatmin olan birisiyim. Bunları gerçekleştirmek için sonuna kadar mücadele edeceğim” dedi.
‘HEYECANIM TÜM GECE DEVAM ETTİ’
Beşiktaş’tan sonra NBA’e giden ve o sezonun en genç MVP’si olan Alperen Şengün, yaşadığı heyecanı, draft gecesini bu sözlerle anlattı: “Tarihin en genç MVP’si seçildiğim o iyi sezon benim öz güvenimi artırdı ve NBA’e gitme sürecimi hızlandırdı. Ben 1-2 sene sonra gitmeyi planlıyordum. Ama NBA’e gitmek hep aklımdaydı. Draft öncesi Amerika’ya gittiğimde birçok takımla antrenmanlara çıktım ancak ne beni seçen Oklahoma’yla ne de takaslandığım Houston’la çalışmamıştım. O açıdan bu iki takım tarafından tercih edilmek biraz garip gelmişti. Draft gecesi de benim için çok özel bir deneyimdi. Sonuçta hayatınızda bir defa yaşayabileceğiniz bir deneyim. Yaşadığım heyecan tüm gece devam etti, hatta Oklahoma tarafından seçildikten sonra bile. Ne yapacağımı çok bilememiştim. O dönem İngilizcem de çok iyi değildi. Hatta Adam Silver’la yaşadığım ana bakarsanız ne kadar gergin olduğumu da görebilirsiniz. Elini tutmamla beraber ortaya komik de bir görüntü çıkmıştı. Sonuçta Houston’a takaslandım ve şu an baktığımız noktada da iyi ki takaslanmışım diyorum çünkü şu an iyi bir noktadayız.”
‘DİL PROBLEMİ VAR’
NBA’e gidince yaşadığı zorluklardan bahseden Alperen, “Her şeyden önce bir dil problemi var. NBA’e ilk gittiğimde benim de İngilizcem çok iyi değildi ve draft gecesi gergin olmama neden olmuştu. Geçen süreçte İngilizcemin gelişmesiyle beraber kendimi daha rahat hissetmeye ve insanlarla, takım arkadaşlarımla, gazetecilerle daha kolay iletişim kurmaya başladım. NBA’e daha kolay uyum sağlama konusuna gelirsek de benim draft edildiğim sezon Nikola Jokic, MVP seçildi. Zaten son yıllarda da benimle benzer oyun tarzına sahip olan uzunların değerlendiğini görüyoruz. NBA basketbolunun evrildiği nokta benim avantajıma oldu. 1990’larda veya 2000’li yılların başında NBA’e adım atmış olsam işler biraz daha farklı ilerleyebilirdi” diye konuştu.
‘TARAFTARIMIZIN ÖNÜNDE ÇOK ETKİLİYİZ’
Bu sezonki performansını değerlendiren ve kulübü Houston Rockets sezon sonu hedefi hakkında konuşan Alperen, “Geçen sezona göre büyük bir gelişim gösterdik. Ime Udoka’nın gelişiyle beraber takımda bir şeyler değişti. Bunların olumlu etkilerini görüyoruz. Özellikle taraftarlarımız önünde çok etkiliyiz. Bu etkiyi deplasmanlarda da sergiliyoruz ama oyunumuzu sürekli geliştirerek devam etmeye çalışıyoruz. Sezon sonundaki pozisyonumuz için konuşmak biraz erken ama hedefimiz tabii ki Play-off’lara kalmak. Sonrasına adım adım bakacağız. Ama her zaman en üstü hedefliyorum, en iyisini istiyorum” olarak dile getirdi.
‘BİRKAÇ TAKTİK ÖĞRETTİ’
NBA efsaneleri arasında yer alan Hakeem Olajuwon bireysel çalışmalar yapan milli sporcumuz, özellikle boyalı alandaki etkisini şu şekilde açıkladı. Şengün, “Hakeem Olajuwon’la çalışmak inanılmaz bir deneyimdi. 59 yaşında olmasına rağmen çok hızlı hareket ediyordu. Yüz yüze hücumlar konusunda birkaç taktik öğretti. Bunların dışında da hücum hareketlerime çeşitlilik katacak bazı şeyler gösterdi. Onunla yeniden çalışmak isterim, eminim ki bana katacak daha çok şeyi var” dedi.
‘BEKLENTİ BÜYÜK…’
Ekol olarak uzunların sevildiği (Yao Ming ve Hakeem Olajuwon) Houston Rockets’ta forma giyen Alperen Şengün, bu isimlerden sonra geleneği sürdürmesi hakkında ise “Takımın geçmişinde böyle efsane isimlerin olması beni tabii ki motive ediyor. Başarılarımla onları geçerek adımı Houston Rockets tarihine yazdırmak istiyorum. Sonuçta hem Yao Ming hem de Hakeem Olajuwon basketbol tarihinin en önemli isimleri arasında. Adımın onlarla anılması bile beni çok mutlu ediyor. Taraftarların benden beklentisi maçları kazandırmak ve Houston Rockets’ı başarılara taşımak. Bunlar da beni motive ediyor” diye konuştu.
‘BANA ÖZGÜVEN AŞILADI’
Houston Rockets’ın baş antrenörüğünü yapan Ime Udoka’nın kendisi hakkında açıklamalarını değerlendiren 21 yaşında milli yıldız, “Koçla aramızdaki ilişkiden memnunum. Bana ve takıma aşıladığı öz güven sayesinde performansımız arttı. Yakaladığımız bu uyumu sezon sonuna kadar sürdürmek ve play-off’larda yer almak istiyoruz. NBA’de bir her koçun kendi stili olabilir ve hepsinden bir şeyler alabilirsin o seviyedeki isimlerin hepsi çok değerli” dedi.
‘İNSANLARIN BENZETMESİ NORMAL’
NBA’de Denver Nuggets forması giyen Jokic’e oyun tarzının benzetilmesi hakkında da konuşan milli sporcumuz, “Nikola Jokic, şu an NBA’in en büyük yıldızlarından birisi. Denver’la şampiyonluk yaşadı, 2 defa da MVP seçildi. Onun gibi oynamaya çalışmıyorum ama oyun stillerimiz benzer. Dolayısıyla insanların beni ona benzetmesi veya kıyaslaması normal. Ama ben kendi başarılarım ve performansımla anılmak istiyorum. Bunun için de çalışmaya devam edeceğim” ifadelerini kullandı.
‘PASTANIN ÜZERİNE ÇİLEK OLUR’
Bu sezon istatiksel olarak her maç üstüne koyarak kariyer rekorları kıran Alperen Şengün, All-Star’a seçilme ihtimaliyle ilgili ise şu şekilde konuştu:
All-Star’a seçilirsem tabii ki dünyanın en mutlu insanı olurum. NBA’de mücadele eden herkesin hayali bu. Indiana’da yer alırsam Türk basketbolu için de muhteşem bir başarı yakalamış olurum. Daha önce sadece Mehmet Okur seçilmişti. İyi bir takım oyuncusu olmaya ve takımımın maçlar kazanmasına yardımcı olmaya çalışıyorum. Bunu yaparken sergilediğim performans sayesinde All-Star’a da gidersem bu durum benim için pastanın üstündeki çilek olur. Her zaman oyunumun üzerine koymaya daha güzel işler yapmaya çalışıyorum. Bunun karşılığı All-Star olursa bu beni daha farklı motive eder.
‘KARİYERİMİ BURADA BİTİRMEK İSTİYORUM’
Fenerbahçe’den daha önce teklif alan Alperen’in yeniden geri dönmekle ilgili sorumuza verdiği cevap ise şöyle oldu: “Şu an için tüm odağım NBA’de. Kariyerimin sonuna kadar burada kalmak istiyorum. Kazanacağım başarılarla adımı tarihe yazdırmak istiyorum. EuroLeague’e dönme gibi bir planım veya düşüncem yok.”
‘BENİM İÇİN BÜYÜK GURUR’
NBA’de neredeyse 2 günde 1 maça çıkan ve bu yoğun temposuna rağmen milli takım kamplarına katılmaya devam edeceğini söyleyen 21 yaşındaki dünya starı, “Sakatlığım olmadığı sürece Milli Takım maçlarında yer almak istiyorum. Ülkemizi temsil etmek benim için çok büyük bir gurur. Ailemi, ülkemi kendimi gururlandırmak için orada olmak çok özel. Bu gururu kariyerimin sonuna kadar yaşamak istiyorum. Gelecek yıllardaki büyük turnuvalara katılarak ülkemize büyük başarılar kazandırmak ve şampiyonluklar yaşamak en büyük hedefim. Sanırım milli takımla bir şampiyonluk kariyerimin en özel anı olur” yorumunu yaptı.
‘TÜRK MUTFAĞINI SORUYORLAR’
Alperen, ABD günleri hakkında ise şunları söyledi ve sözlerini noktaladı:
Yoğun bir maç takvimi var. Bunlara seyahatler de eklenince çok fazla bir boş vakit kalmıyor aslında. Fırsat buldukça kafamı dağıtmak için bilardo oynamaya çalışıyorum. Köpeğimle vakit geçirmeyi de çok seviyorum. Ailem geldiğinde onlarla olmayı çok seviyorum, bana iyi geliyorlar. Giyim konusunda herhangi bir profesyonelle çalışmıyorum. Ne giyeceğime tamamen kendim karar veriyorum. Aslında kombinlerime her zaman özen gösteriyordum. NBA’de de bu konu oldukça önemli. Bunun da etkisiyle beraber daha özgün ve yaratıcı kombinler yapmaya çalışıyorum. Takım arkadaşlarım ülkemizle alakalı sorular tabii ki soruyor. Yaz tatilinde buraya gelmeyi düşünenler de var. Instagram sağ olsun, oraya düşen yemek videoları yüzünden Türk mutfağı hakkında da bol bol soru alıyorum.