Öldüğünde yalnızca 13 kiloydu! ‘Küçük bir iskelet gibiydi’

Cinayet davası sırasındaki ifadeye göre, ebeveynleri tarafından açlıktan öldürüldüğünden şüphelenilen 8 yaşındaki ABD’li çocuk hayatını kaybettiğinde yalnızca 13 kiloydu ve her tarafı morluklarla kaplıydı.

Navin Jones adındaki küçük çocuk, ailesinin evinde bilici kapalı halde bulundu ve 29 Mart 2022’de hastanede yaşamını yitirdi.

Çocuğun ölüm nedeninin, kronik yetersiz beslenme ve fiziksel istismar olduğunun tespit edilmesi sonrası her iki ebeveyni de cinayetle suçlanarak tutuklandı.

KAN DONDURAN YAŞAM KOŞULLARINA HAPSEDİLDİ

37 yaşındaki annesi Stephanie Jones, geçtiğimiz hafta birinci derece cinayet suçunu cezai indirim karşılığı kabul etti. 41 yaşındaki babası Brandon Walker da aynı suçlamadan bu hafta yargılanması bekleniyor.

Duruşmanın ilk üç gününde jüri üyelerine küçük Jones’un kemiklerinin açıkça görüldüğü fotoğrafları ve içine hapsedildiği kan donduran yaşam koşullarının görüntüleri de gösterildi.

Adli Tıp Bürosu’ndan Dr. Amanda Youmans’ın verdiği ifadeye göre, Navin’in kasları erimiş, derisinin rengi solmuş, vücut yağı tamamen kaybolmuş ve iç organları normal boyut ve ağırlıklarının altına düşmüştü.

BİLEKLERİ BAĞLANDI, YEMEK VE TUVALET ERİŞİMİ KISITLANDI

Bileklerinin bağlanıldığına dair işaretler görüldüğünü ve vücudunun artık iyileşemeyecek kadar morluklarla kaplı olduğunu da ekledi.

Youmans, “O kadar yetersiz beslenmişti ki, yaraları artık iyileşemiyordu bile” dedi.

Doktor, “Kasları o kadar körelmiş durumdaydı ki muhtemelen uzun süre hareket edemeyecek durumdaydı” diyerek çocuğun yaşadığı trajediye dair ifadesini sürdürdü.

Duruşma sırasında sunulan diğer kanıtlar ise, Navin’in ebeveynlerinin onun yemek ve tuvalete erişimini kısıtladığını da ortaya koydu.

‘NAVIN’E YEMEK VERİLMEYECEK!’

Çocuk çöpten yemek yemek zorunda kaldı ve yanı sıra bir halat yoluyla bağlanarak kapatıldığı yatak odasında da idrar bulundu.

Küçük Navin’i bu koşullara hapseden ebeveynlerinin telefonlarında, çocuk hakkında bu yüzden öfke dolu konuşmalar geçtiğini gösteren mesajlar da tespit edildi.

Çocuğun kapısına yapıştırılan bir notta ise, ağabeyine Navin’e yemek vermemesi veya onu odasından çıkmasına izin vermemesi talimatı veriliyordu.

Çocuğun ağabeyine bırakılan akılalmaz notta şöyle yazıyordu:

“Navin’e yiyecek veya içecek verilmeyecek! Onun odadan çıkmasına izin verilmeyecek! Ben uyanana kadar ihtiyacı olan her şeye sahip! Yüksek sesle konuşmayın!”

BUZDOLABI DOLUYDU

Savcılar, iki oğullarına çok farklı davranan ebeveynlerin portresini çizdiler.

Navin öldüğü zaman 12 yaşında olan ağabeyi Bently’nin video oyunları ve oyuncaklarla dolu özenle döşenmiş bir odası varken, Navin’in bomboş odasında sadece bir oyuncak ve kirli şilteli, çarşaf veya battaniye olmayan bir yatak bulunuyordu. Odadaki dolap ise, idrar ve dışkıyla dolu halde bulunmuştu.

Dedektif Roberto Vasquez, ifade sırasında yaptığı aramada evde gördüklerini anlattı. Navin’in odasından yayılan, ‘daha önce koklamadığım hiçbir şeye benzemeyen’ korkunç bir kokuyu tarif etti.

Ayrıca ailenin evinin geri kalanının tipik dört kişilik bir aileye benzediğini ve buzdolabının iyi stoklandığının da altını çizdi.

ÇOCUĞU BÜYÜKANNEYE VERMEYİ REDDETTİLER

Navin’in büyükannesi Laura Walker, çocukların tam velayetine sahipti ve onları bebekliklerinden itibaren büyütmüştü ve onları sık sık ebeveynlerini ziyarete götürüyordu.

Büyükanne Temmuz 2021’de hasta annesine bakmak için Florida’ya gitmek zorunda kaldı ve çocukları geçici olarak ebeveynlerine bıraktı.

İki hafta sonra geri döndüğünde ise, ebeveynlerin çocukları kendisine geri vermeyi reddettiklerini kaydetti.

‘KÜÇÜK BİR İSKELET GİBİYDİ’

Laura Salı günü verdiği duygusal ifadede, Navin’i ölmeden hemen önce hastanede son kez gördüğünü anlattı.

Büyükanne gözyaşları içinde şöyle konuştu:

“İnsana benzemiyordu. Omzuna dokundum ve orada kemik çıkıntısından başka bir şey yoktu. Yüzünün her yerinde morluklar vardı. Hiç bu kadar zayıf bir insan görmemiştim. Küçük bir iskelet gibiydi.”

BABA SUÇU ANNEYE ATTI

Baba Brandon Walker’ın avukatları, çocuğun kronik kabızlığının kilo alamamasına bağlı olduğunu öne sürmeye çalıştı.

Ayrıca, müvekkillerinin uzun saatler boyunca kamyon şoförü olarak çalıştığı için eve pek sık gelmediğini, bu yüzden istismardan çocuğun annesinin sorumlu olduğunu savundular.